1 0
Okuma Süresi:2 Dk., 1 Sn.

Geçtiğimiz haftalarda Brand Finance adlı uluslararası araştırma şirketi bir paylaşımda bulundu.

Söz konusu çalışma; Ülkelerin sahip olduğu şirketlerin değerlendirilmesiyle ilgiliydi.

 

Buna göre Türkiye’nin ilk 10 Şirketi;

1-Türk Hava Yolları

2-Ziraat Bankası

3-Garanti Bankası

4-Türkcell

5-Arçelik

6-Türk Telekom

7-Akbank

8-İş Bankası

9-Yapı Kredi Bankası

10-Ford Otomotiv (Montaj yapanından!)

 

Merak edip gelişmiş Ülkelere de baktım.

Örneğin Amerika’nın en değerli şirketleri hangisi;

1-Wal Mart

2-Exxon Mobil

3-Chevron

4-Phillips

5-Berksihre Hathaway

6-Apple

7-General Motors

8-General Elektrik

9-Valero Energy

10-Ford Motor (Bu montaj değil, A’dan Z’ye imalat yapan Ford!)

 

Hadi elim değmişken Almanya’ya da bakayım dedim;

1-Sap Bilgi işlem (yazılım)

2-T-Mobile

3-BMW

4-Mercedes Benz

5-DHL

6-Siemens

7-Aldi

8-Adidas

9-Bosch

10-Audi

 

Şimdi durup geriye bir daha bakalım;

Üç ülkenin ilk 10’larının içinde bizim 5 adet bankamız var.

Diğer iki ülkenin ilk 10’unun içinde bir tane bile banka yok!

Yine diğer Ülkelerin ilk sıralarında bulunan şirketler enerji, bilişim, teknoloji içerirken, bizimki ise bankalar hariç buzdolabı, araba montaj sanayi ve başka firmalarca üretilen uçaklarla yolcu taşımacılığı ile öne çıkmış.

Bizim yerimiz Batı ve Gelişmiş Ülkelerdir.

Bu ülkelere baktığımız zaman durumun fazla değişmediğine emin olabilirsiniz.

 

Durumumuz şudur;

Biz halen daha üretmeyip hazırdan veya borçla, olmayan kaynakları savurmaya devam ediyoruz.

Biz halen daha boyumuzu aşan harcamalardan vazgeçmiyoruz.

Biz halen daha üretmek yerine tüketmeyi seviyoruz.

Biz halen daha paramız varsa da bununla işimizi geliştirmek veya profesyonel bir ortaklıkla, verimli işletmeler kurmayı istemiyoruz.

Biz halen daha “az olsun benim olsun, keyfimiz böyle iyi” diyoruz.

Biz halen daha Tembel olup, Ülkemize-Milletimize gereken önemi vermiyoruz.

Eğer ilk sıralarda Bankalar varsa, bu bizim için tehlike çanları çalıyor demektir.

Para sahibi olanlar bu kaynaklarını; Ev, Apartman, Araba, Kat, Yat, Savurganlık, Yeme-İçme, Gezme-Eğlenme olarak görmeye devam ederse, bu liste hiçbir zaman değişmeyecek demektir.

Sevgili sermaye sahipleri; ülkemizin geleceği için lütfen ilginizi teknolojiye, işinizi geliştirmeye, geleceği okumaya, yaptığınız şeyin maliyetini düşürecek alt yapı yapmaya önem veriniz.

Gerek Teknolojik, gerek Tarım ve gerekse birçok meşgul olduğunuz işlerde mutlaka atılacak olumlu adımlar vardır.

Yaptığınız şeyler Türkiye’de rağbet görmüyorsa, gözünüzü dış pazarlara dikmelisiniz.

Bankalarda olan paraların ne size, ne de milletimize hiçbir faydası yoktur.

Elinize para geçtiğinde bununla Mercedes araba değil, atölyemize bir makine daha almalısınız.

Göreceksiniz ki o zaman siz de, diğer insanlar da çok mutlu olacaktır…