0 0
Okuma Süresi:2 Dk., 6 Sn.

Evlere sığındığımız bu günlerde kaçınılmaz olarak TV ekranlarını takip etmekteyiz.

Vaktimiz bol fakat alternatifimizin de az olduğu için mecburen izliyoruz.

Her kanalın kendi ekibi var.

Bu ekibin içinde her şeyden anlayan türler var.

Zatı Şahaneleri; savaş stratejisti,  gıda mühendisi, kimya uzmanı, atomu parçalıyor, hükümet kuruyor, hükümet yıkıyor, uçuyor, tutuyor…

Gündem seçim mi? Adamımız hazır ve seçime dair ne varsa yoruyor.

Suriye savaşı mı? Kartaca’dan giriyor, Roma İmparatorluğundan çıkıyor.

Corona-19? O-hoo… Onda ne var, çok bilen Ordinaryüsümüz kullanılacak ilaçlardan tutun da, eldiveni neremize takacağımızı bile izah ediyor.

İlla kelle paça için diyorlar, hem bol sarımsak ilave etmemizi de salık veriyorlar.

Tarih? Felsefe? Edebiyat? Belediye? Yok-yok.

Üstelik bu bilgiçlerimiz kanal kanal dolaşıyorlar da ha!

Üsten bakan kibirli bir eda ile Spiker hanım/bey; benim diğer kanalda da bir programım var, hızlandırsanız da müsaade istesem…

Beyimizin mimik hareketlerini görenler de çağımızın Mehdi’si zanneder.

Bir insan her konuda uzman olabilir mi?

Elbette olamaz. Onlar da olamıyorlar zaten.

Elbette bildikleri şey Google Search’tan edindikleri kadar.

Etrafından duydukları kadar.

İnstegram’da, Twitter’de atılanları-tutulanları okudukları kadar.

Yanıldıkları o anda ortaya çıkarsa bile geri vitesleri yok.

Halen daha zorlamaya devam ediyorlar.

Eğer bu yanılgı programdan sonra olduysa yapacak bir şey yok, o ne dediyse öylece kalıveriyor.

Kutuplaştırma bunlarda, çirkeflik bunlarda, yalan, iftira, çamurluk diz boyu.

Komutan cephede kan revan içinde savaşıyor, bizimki elinde bir çubuk oradan değil buradan, bomba değil maytap, tank değil çakaralmaz…

Futbolcunun canı çıkmış koşturup duruyor.

Bizim yorumcumuz steril ortamda, iklimlendirilmiş serin stüdyoda, süslü papyonuyla ver yansın ediyor.

Topa öyle mi vurulurmuş, o futbolcunun yeri orası mıymış, bu hocanın kaşı kara, kulüp başkanının adı Hıdır mı olurmuş…

Tuttuğu veya yeneceğini tahmin ettiği takım mağlup olursa bu kez sıra Hakeme gelir.

Geçmişinde yaptığı hatalar, hakkında çıkan dedikodular, düdüğü yanlış eliyle tuttuydu, bayrağı gözümüze soktuydu…

Bunların bir de ortak yanları var; gerek moderatör ve gerekse kendileri profesyonel oldukları için rol yaparlar.

Şöyle ki; Raitingle ilgili olduğu için kasten, bilerek, isteyerek gerginlik çıkartırlar.

Kimi ağzını bozar, kimi o anlarda sesini yükseltir, kimi kâğıtları atar, kimi masaya vurur, kimi bardaktaki suyu muhatabına savurur…

Bilirler ki böyle olursa izleyici ekrana daha çok bağlanacaktır.

Birkaç gün sosyal medyada bu durumun kritiği yapıldı mı tadından yenmez. Maksat hasıl olmuştur artık.

Biz zavallı izleyiciler de alık alık bakarız.

Onların tam bilmediği, dalında uzman olmadığı kirli bilgileri körpe dimağlarımıza kaydederiz.

Çünkü biz de ertesi günlerde o bozuk malzemeyi abuk sabuk, olur olmaz bir yerlerde kullanmamız gerekecektir.

“Biliyorsan konuş biliyor sansınlar, bilmiyorsan sus insan sansınlar” deyimi artık geçerli değil.

Sayın Yoranlar;  Boş bilgi kırıntılarıyla bizi yormaz mısınız lütfen?