0
0
LİTVANYA
Komşuları Letonya ve Estonya’dan çok farklı bir ülke olan Litvanya’dayım.
2,800,000 kişiyle olarak neredeyse ikisinin toplamı kadar nüfusa sahip.
Etnik olarak ise %83 Litvanlar, ardından %6 ile Polonyalılardan oluşuyor. Zaten Polonya ile sınırdaşlar. %5 ile de Rus nüfusa sahipler.
Kişi başı gelirleri 40 bin doların üzerinde olan Litvanya Ülkesinde her şey yolunda görünüyordu.
Bakımlı şehirleri, zengin insanları, doğal bir bitki örtüsüne sahipti.
Başkenti Vilnius’u gezerken hava iyiydi. Yolda bol yağmur vardı fakat başkentte güneşliydi.
Tipik bir Baltık ülkesi olan Litvanya’nın başkentinde gezmeye önce Gediminas Kalesinden başladım.
Dik bir yamaçtan tırmanarak çıktığım bu tepe aynı zamanda eski ve yeni şehre hâkim bir konumdaydı.
Hemen altında Katedral Meydanı var, orada gezindim. Çünkü bu meydanda aynı zamanda Vilnius Katedrali, Çan Kulesi, Litvanya Ulusal Müzesi de vardı.
Vilnius Belediye Binası da ayrıca görülmesi gereken tarihi bir binaydı ve çok güzeldi.
Restoranların, alışveriş merkezlerinin olduğu caddelerde gün boyu gezdim. Oldukça keyifli olan Litvanya gezisini tekrarlamayı isterdim doğrusu.
Sevgili ziyaretçilerim; bu arada sizlerle paylaşmak istediğim bir konu var, onu da yazmadan bu faslı kapatmak istemiyorum;
Gerek aracınızla, gerekse turlarla yurt dışına çıktığınızda bazı şeylerin olmaması gerekiyor!
Pasaport, araç ruhsatı, sürücü belgesi gibi resmi evrak kaybolmamalı.
Trafik cezası yememelisiniz. Gümrükte yanlış veya yasak ürünle geçmeyeceksiniz.
Paranız, kredi kartınızı kaybetmemelisiniz.
Hasta olmamalısınız, yorulmamalısınız.
Şimdi diyeceksiniz ki; “e ama bunlar insani şeyler, her birisi de olmaya müsaittir!”
Elbette, olabilir fakat konsantre olup dikkatli olursanız bu olumsuzluklar sizden uzaklaşacaktır.
Örneğin “hasta olmamanız gerektiği” konusunda şartlanırsanız, beyniniz sizi ona göre hazırlayacaktır.
Kaybolmamasını istediğiniz evrakları sık sık kontrol ederek ve işi bittiğinde fermuarlı çantanıza koyarak bunu sağlayabilirsiniz.
Ama en ufak bir gevşeklik, zaaf sizi hataya düşürür.
Olursa ne olur? Elbette hiçbir şey olmaz, dünyanın sonu değil fakat bazı sıkıntıları var.
Pasaport kaybettiniz; bir kere Türkiye konsolosluğunu bulmalısınız.
Yakındaysa ne ala, değilse başka bir şehre gideceksiniz.
Kredi kartı veya nakit para da aynı şekilde kaybedilmemeli. Kimse size inanıp da ödünç para vermeyecektir.
Hafta sonu ise herhangi bir bankacılık hizmeti alamazsınız.
Sokakta bile kalırsınız yani.
Avrupa Birliği ülkelerinin hiç birisine 2 paketten fazla sigara ile geçmemelisiniz.
Yakalandınız, ölüm yok tabi ama ne var? 1-Araba komple xray cihazından geçer. 2-Parmak izleriniz tekrardan kontrol edilir ki bu da pasaport memurunun gişesinde değil, gümrüklerin arkasındaki idare binalarında daha ayrıntılı olur. 3-Size ceza kesilmesi için evrak hazırlığı en az 3 saati bulacaktır. Oranın parasını bulup bu ödemeyi ancak yapabilirsiniz. Yoksa o parayı bozacak bir change ofisi arayacaksınız. Yakında varsa ne ala, yoksa ilk şehre kadar ancak gidersiniz.
Şakası yok, dikkatli olun işte