0 0
Okuma Süresi:2 Dk., 7 Sn.

Kimi insanların içinde öyle cevherler vardır ki, bunu açığa çıkartması için ya çokça medeni cesaret sahibi olması lazım, ya da bulunduğu yerden Büyük bir Şehire yerleşmesi.

Çünkü küçük yerleşim yerlerinde insanlar istese de kendini gösteremez.

Bu yüzden birçok Mucit, başarılı İş insanı, Siyasetçi, Bilim insanı gibi önde ve önder insanların bir yerlerden göç ettiklerini görebilirsiniz. Yine Peygamberimizin; “Tebdili Mekânda Ferahlık vardır” Hadisi de bunu işaret eder.

Sonucu insanlık faydasına olan bu durum artık günümüzde geçerli değil.

Şimdilerde daha özgür bir ortam olan “Sanal Dünya” var.

Buradan gerçek ya da sahte hesaplar açılarak Âleme nizamat vermeye devam ediliyor.

Söz konusu Sosyal Medya Platformlarında atış öyle serbest ki, “benim” diyen sahtekârlara bile şapka çıkarttırırlar.

Yapılan paylaşımlar, yorumlar, fikir yürütmeler öyle mesnetsiz ki, düzeltmeye kalksan herhalde en az bir yıl sosyal medyayı durdurmak gerekir.

İçinde azıcık bir ideolojik saplantı varsa, sorunlu geçirdiği bir çocukluğa sahipse, gerçek hayatta olumluluk adına ortaya bir şey koyamamışsa, bütün hıncını bu mecrayı takip edenlerden alacaktır.

Klavye Kahramanımız Sosyal Medya’da veryansın edecektir.

Canı nasıl isterse, nasıl duymak, nasıl görmek, nasıl yorumlamak isterse, parmaklarıyla klavye harflerine vurarak Dünya’yı kurtarıyordur.

Hiçbir konuda, hiçbir orijinal fikre sahip değildir belki ama mutlaka bir yerlerden duymuşluğu vardır.

Bilgiye en kolay ulaşılabilen günümüz Dünya’sında beş dakikasını ayırıp da; “inceleyeyim de öyle sallayayım” diye düşünmez.

Bu kez paylaştıklarının yanlış olduğunu yazanlara da ama’lı, fakat’lı, dediydi, yaptıydı… gibisinden laflar çevirir.

Elbette yetmez, bu kez sıra küfür etmeye gelmiştir.

Hiç kasmadan, utanmadan, sıkılmadan bunu da rahatlıkla yapar.

Birbirini tanıyan küçük yerleşim yerlerinde bu sorun daha da büyüktür. Aciz olan bu süper kahramanlar sahte hesapla nokta atışı yaparak sevmediği insanlara saldırmaktan büyük bir keyif alır.

Paylaşımı doğruymuş, yanlışmış hiçbir önemi yoktur.

Kin beslediği isim çok fedakarane çalışan bir üst düzey devlet memuru, bir Belediye Başkanı veya bir Esnaf da olsa da bu fark etmez.

O çalışkan insan bir kere klavyetörün hedefine girmiştir. Hırpalanacaktır, başka çaresi yoktur.

En küçük bir yanlış anlama, yapılan bir işi 5 dakika geciktirme, fotoğrafı yanlış açıdan çekme gibi saçma bir açık aramaya başlamıştır bile.

Elbette bulur ve çamurla sıvama işlemine başlar.

İşin ilginç yanı ise; aynı histerilere sahip izleyici bir kitlesi de vardır. Mutlaka beğenen, bu mesnetsiz iddiaları paylaşan, altına olumlu anlamda yorumlar yazan bir yığın da sempatizanı olur.

Diğerleri göz önündedir, olumlu olumsuz canlı olarak iletişim sağlanabilir.

Fakat bunlar “iflah olmaz” sınıfından olduğu için ancak Allah’tan başkası müdahale edemiyor.

O halde tekrarlamakta fayda var;

Tüm semavi dinlerde var olan Günahlar/Haramların yanı sıra, aynı şekilde başkasına iftira atmak, karalamak, toplumun huzurunu bozmak, halkın maddi-manevi inanç değerleriyle oynamak Haramdır/Günahtır.