0 0
Okuma Süresi:1 Dk., 37 Sn.

KİMSE KIZMASIN

İlkel çağlarda bireysel olarak yaşadığımız mağaralardan çıkıp şehirlerde toplu konutlarda yaşamaya başlayalı çok oldu.

Bunun yanı sıra birlikte olmanın-yaşamanın getirdiği kurallar var.

Ortak nokta da buluşulan kurallar yasalarla, ahlakla, örfi davranışlarla şekillenmektedir.

Bir apartmanda uyulması gereken kurallar vardır.

Kapılarınızı yavaş kapatacak ve TV’nizin sesini kısacaksınız.

Varsa çocuklarınızın tepinmesine başkalarını rahatsız etmemek adına izin vermeyeceksiniz.

Bir bankada, postanede, maaş kuyruğunda sırayı bozmayacak ve hakkınıza razı geleceksiniz.

Eğer uyanıklık yapıp başkalarının hakkını çalarsanız o anda bulunduğunuz yerde arbede çıkacak tatsızlıklar olacaktır.

Bunun ilahi olarak kul hakkı çalındığı için cezai müeyyidesi de olacaktır.

Pikniği çok seviyor olabilirsiniz.

Ama oralarda tükettiğiniz içecek ve yiyecek ambalajlarını sağa sola savurmayacaksınız.

Sahilde elbette dilediğiniz kadar yürüyebilirsiniz.

Ama çekirdek kabuklarını yerlere atmayacaksınız.

Çünkü sizin pisliklerinizi her sabah toplamak için onlarca çöp işçisi istihdam edilmekte ve maaşları yere kabuk atmayanların cebinden çıkmaktadır.

Evlerimizin içerisi pırıl pırıldır.

Ama sokakta muz’u yiyip de kabuğunu sokağa rastgele savurmayacaksınız.

Arabanızla gezmek kadar doğal hakkınız yoktur.

Ama başkalarının yolunu gasp etmeyecek, olur olmaz yere aracınızı bırakmayacaksınız.

İş yeriniz varsa dükkânın önündeki kaldırıma ürün koymayacaksınız.

Eğer dükkân az geliyorsa büyük bir dükkân bulacak malınızı orada teşhir edeceksiniz.

Çünkü kaldırım herkesin ortak malıdır. İnsanlar oralardan yürürler.

(Gerçi bizim şehrimizde arabalar kaldırıma park eder insanlar yoldan yürürler ama bu yanlış bilgidir haberiniz olsun.)

Hacı konvoyu, asker konvoyu, düğün-sünnet konvoyları yapmayacaksınız.

Çünkü şehirde bu kadar boş alan bulunmamaktadır.

İnsanların normal hayatını engellemeyeceksiniz.

İnşaatınızı elbette yapacaksınız.

Fakat 100 metrekareye 110 metre kare ev çakmayacaksınız.

Bunu kitabına uydururum  diyen mühendis efendilere de (ki onlar aslında kaldırım mühendisidir!) iltifat etmeyeceksiniz.

Kat sayısı hakkınız üç ise bunu beş yapmak için fırıldak aramayacaksınız.

Çünkü ev yaptığınız cadde üç kata ayarlıdır.

Yolu, kanalizasyonu, elektriği, suyu ve telefonu dahi bu duruma göre konuşlandırılmıştır.

Eğer bunun fazlasını yaparsanız hem o alt yapılardan randıman alamazsınız hem de diğer hak sahiplerinin hakkını çalmış olursunuz.

Buda hem ayıptır hem de günahtır.

Eğer bu kurallara uyarsanız şehirde kalabilirsiniz.

Uymayacaksanız dağ başları daha da özgür yerlerdir.

Buyurun oralara gidin…

Bir yanıt yazın