0 0
Okuma Süresi:2 Dk., 24 Sn.

15.05.2002                                                         HALK GAZETESİ                                                               HORMONLU HIYAR

Çilek hormonlu mu? Hormonsuz mu? tartışmaları canım Türkiye min baş gündemine oturuverdi. Bunun üzerine bakanlarımız sebze ve meyveleri “bak ben yiyorum bir şeycik olmuyor” diye göstere göstere ekranlarda yiyorlar. (hatırlatma Çernobil nükleer santralinin patlamasında bir bakanımız karadenizde çaylarda radyasyon yok demiş ve içmişti. Yıllar sonra Karadeniz bölgesinde  ciddi oranda radyasyon olduğu ortaya çıkmıştı. Halen daha anormal hastalıklar büyük ölçüde artarak ve öldürerek devam ediyor.) Yediğimiz içtiğimiz bazı gıdalarda az çok hormon elbette var. ama sadece bir çileği yada bir hıyarı hormonlu diye suçlamak pek adetli olmaz. Çünkü yediğimiz şeylerden çok yemediklerimiz bile hormonlu. Siyasetçiler hormonlu örneğin; devamlı vatandaşın horman veriyorlar düze çıktık ekonomik kriz yok geleceğimiz aydınlık vs. hormonun girdiği ve çıkmadığı ( çıkmasının da söz konusu olmadığı) alanlardan birisi de politikacıların arenası bazı politikacılar bulunduğu şehirde inandığı partilere, meslek odalarına, sendikalara ve daha nice oluşumlara yıllarını vermiş başarılı olamamış ama yine de insanlara da asla yerini bırakmayı düşünmezler. Bu kesimde hormonla ayakta durabiliyor. Hormonlu kesimlerden birisi de bazı bürokratlardır. Aldığı maaş bellidir. Ancak bazı bürokratların banka hesaplarında trilyonlar çıkıverir. Hormonlu ülkelerde var. örneğin İsrail. Sürekli Amerikan yardımı alıp ayakta durmayı devam ettiriyor. Hormonlu olduğu için de kimse diş söktüremiyor israile. Amerikan hormonu sayesinde dünyanın 4. Büyük ordusu yine İsrail de bulunuyor. ve o bölgenin tamamı tırsıyor. Bu durumdan kolay mı öle hormonlu tank uçak nükleer güç söz konusu. Örneğin; magandalar da hormonludur. Maçlardan sonra silahını sağa sola ateşleyip ölümlere neden olan magandalar bile hormonlu. Çünkü akıllarını sonradan bol racon hormonu ile takviye etmiş adamlar. Örneğin; araçlar fabrikadan normal “bip” kornası ile imal edilirler ama aracı alan bazı vatandaşlarımız aracına bir havalı korna taktırıverir. Şehir içinde gemi yaklaşıyormuş gibi kocaman sesi ile” a-ta-taaannn” diyen kornalar bile hormonlu. Çevrenin doğal güzelliğini bozmak pahasına denize toprak doldurup araziyi büyütmek isteyen belediyeler var. işte o sonradan böyle araziler ortaya çıkıca hem başkan hem şehir iyice hormonlu oluyor. Mevcut şehri bozmak için her kurum seferber olur çoğu zaman. Birileri” durun ne yapıyorsunuz? Bu alanı kapatırsanız şehir iyice kilitlenecek” deseler de çare yoktur. o bina yapılacaktır. Çünkü inat ve hormon bir araya geldiğinde ferman dinlemez yeter ki açık alan kalması şehirde. Hemen yapılacak bir şey bulur. Yapılmış yapı varsa bile 2. Si ve aynısı hemen yapılır. Yine sonradan hortumlarla zengin olan göbekliler var. işte hormonun zırt dediği yer o andır. Çünkü göbeği ile hem kendisi hormonlu hem de hakkı olmayan para ile kasası ve cüzdanı hormonludur. Ama bu en pahalı hormon türü çünkü tüm ulusa yansıyor. İki kişi arasında bile hormon akımı oluyor bazen. Birini sevmeyen insanların yapmacık gülüşü bile hormon ihtiva ediyor. Patronunu sevmeyen işçi amirini sevmeyen memur dost bildiğimiz düşmanlar ve daha kimler hep hormon gazıyla ayakta kalıyor. İşini sevmeyen esnaf da öyle müşterisi dükkanına geldiğinde hormonlu bir sırıtış fırlatıyor. Akabinde satışını yapamıyor tabi. çünkü müşteri yemiyor yapmacık alakaları. Bir çileğimiz ve hıyarımız kalmıştı hormonsuz. Ama onlar da hormonlu oldu işte. hormonsuz günler dileğiyle…

Bir cevap yazın