Halk Meteorolijisi ile ilgili sözler, büyük bir tecrübe sonunda söylenmiştir. Bu sözlerden bazılarının da bir olaya dayanarak söylendiği bilinmektedir. Aşağıdaki söz bunun bir örneğidir:
-“Es vade yeli es; gavurdan benim nasibimi kes; ya bana toprak, ya sabaha yaprak.”
Yukarıdaki sözle ilgili olay, şu şekilde rivayet edilmektedir:
Sürü sahibi bir müslümanın kışın sonlarına doğru hayvanlarının yiyeceği bitmiş; çaresiz kalan sürü sahibi, yakın köydeki gayrımüslim bir komşusuna hayvan yiyeceği için başvurmuş. Gayrımüslim olan zat, müslüman’a kızını vermesi şartıyla yiyecek vereceğini söyler. Böyle bir pazarlık sonucunda beyninden vurulmuşa dönen müslüman üzgün bir şekilde eve döner ve komşusunun bu isteğini utana sıkıla kızına anlatır. Kızı, böyle çirkin bir istek karşısında çok üzülür.Kız, gece sabaha kadar namaz kılıp, Allah’a yakarır ve şu şekilde dilekte bulunur: “Es vade yeli es; gavurdan benim nasibimi kes; ya bana toprak, ya sabaha yaprak.” Kızın dileği, bu söz üzerine Allah tarafından kabul edilir. Sabah olduğunda, güneş doğmuş, karlar erimiş, koyun sürüleri otlanacak kadar hava güzelleşmiş, yapraklar açmıştır. Bu manzara karşısında kız da,babasıda çirkin pazarlıktan kurtulmuş
BAZI METEROLOJİK DEYİMLER
-Ek deros, biç dürüst.
-İstersen yazı, bekle hıdırellezi
-Kork abrulun beşinden, öküzü ayırır eşinden; korkma zemherinin kışından
-Akşam bulutu kızarırsa havayı hoş bil; sabah bulutu kızarırsa sırtını yaş bil
-Ağyelin ardı kış; şakanın ardı döğüş.
-Yazın ceketini al da, kışın ister al, ister alma.
-Yaz kırağısı çorağa, güz kırağısı kurağa delalettir.
-Zemheri ayında damla damlayacağına kan damlasa ondan iyidir.
-Aralıkta değil, aralık bulursan ek.
-Mart kumluk, nisan yağmurluk.
-Haziranda tarlada yılan oynasa zarardır.
-Mart ayı ayların çingenesidir.
-Akıl ermez İskefsir’in işine, iki ay yazı var, onu da kat kışına
-Pelit ağacının kozağı çok olursa, kış çok olur.
-Lodos karı kor; adamı kar gibi yapar.
-Ağustosta tohum ekilmez; geveze karının kahrı çekilmez.
-Ağustosta yatanı, zemheride büvelek tutar.
-Kavağın yaprağı tepeden dökülürse kış çok olur.
-Kavağın yaprağı aşağıdan dökülürse yaz olurmuş.
-Ya herk et; ya terk et.
-Kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra çek.
-Güzün ekilen tohum dört el atılır, üçü biter, biri çürür; yazın ekilen tohum, üçel atılır, biri çürür, ikisi biter.
-Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır
-Ya kömüş çorağa ya köpek çığıra (burada güneş olursa kömüş sulak yere kış olursa köpek kar üstüne pisler)
ÖNEMLİ METEOROLOJİK OLAYLAR
-Karakoncolos Fırtınası: 24 Aralık -7 Ocak
-Gücük Yedisi: Rumi 7 Şubat, Miladi 20 Şubat (Gücük Yedisi ile ilgili halk arasında şöyle bir söz vardır: “Ya gücük devenin kuyruğuna çıkartırım; ya da gücük iti soluturum.”
-Vade Yeli: Rumi 18-21 Şubat tarihleri arasında dört gün eser. Bu rüzgarı poyraz karşılarsa 40 gün kış; gündoğusu karşılarsa hastalık; Karayel karşılarsa bolluk olacağı söylenir.
-Mart Dokuzu: Rumi 9 Mart, Miladi 22 Mart. Şiddetli kış olur.
-Martın İki Dokuzu: Rumi 18, Miladi 31 Mart kışın şiddeti sona erer.
-Abrul Beşi: Rumi 5 Nisan, Miladi 18 Nisan. Bu tarihle ilgili halk arasında atasözü haline gelen bir söz vardır.
“Kork abrulun beşinden, öküzü ayırır eşinden”
-Mayıs Yedisi: Rumi 7 Mayıs, miladi 20 mayıs. Çok şiddetli soğuk olur.
-Ülker Fırtınası: Rumi 21-22 Mayıs, miladi 4-5 Haziran Bol dolu yağar.
ZİRAATLA İLGİLİ HAVA TAHMİNLERİ
-Göllerde kurbağalar öterse, yağmur yağar.
-Arıların peteğe geri dönüşleri hızlanırsa, yağmur yağar.
-Bulutlar kuzeye doğru hızla hareket ederse yağmur yağar.
-Şubat sonunda karayel eserse, kış mevsiminin uzayacağı söylenir.
-Tohumun tarlaya atılması için üç defa yağmurun yağması beklenir. Sonra toprak elde sıkılır; eğer sıkılan toprak yapışırsa, ekin ekilir. Buna halk dilinde “ekin derosu” denir.
-Kasım ayında Dünek Dağı’na duman çökerse, üç gün çift sürsek yeter, şeklinde bir tahmin yapılır.
-Elik öğürdüğü zaman ekin ekmeye başlanır.
-Serçe kuşları yere fazla çökerse, yağmur yağar.
-Hayvanların büvelek tarafından fazlaca kovalanması yağmurun yağmasına işarettir.
MİLADİ AYLARIN YÖRESEL ADLARI
-Zemheri : Ocak
-Gücük : Şubat
-Mart : Mart
-Abrul : Nisan
-Mayıs : Mayıs
-Kiraz : Haziran
-Orak : Temmuz
-Ağustos : Ağustos
-İlkgüz : Eylül
-Ortagüz : Ekim
-Songüz : Kasım
-Karakış : Aralık
RÜZGARLARIN YÖRESEL ADLARI VE ÖZELLİKLERİ
-Sarıyel: Doğudan batıya doğru eser. Aşırı derecede yakıcı bir soğuk yapar. Kelkit ırmağını bile dondurduğu görülmüştür. Ocak ayından Şubat sonuna kadar eser.
-Karayel: Kuzeyden güneye doğru eser. Kasım ayı sonlarında başlar. Bazan da aralık ayında başladığı görülür. Kuru soğuk yapar. Karın yağacağını haber verir.
-Ağyel: Batıdan doğuya doğru eser. Mart ayında başlar. Ekim ayına kadar devam eder. Meyvelerin oluşmasında, ekinlerin başak tutmasında yardımcı olur. Esince serinlik verir.
-Kabayel: Genelde kuzeydoğudan eser. Kesin olarak yönü belli değildir. Kış ortasında esmeye başlar. Bu rüzgar karın erimesinde, çiçeklerin açmasında etkili olur.
-Poyraz: Kuzeydoğudan esen sert bir rüzgardır, serinleştiricidir. Yüksek yerlerde ekili alanlarda su ihtiyacını karşılar; çiseyi getirir.
-Tersyel (Samyeli ) : Güneyden eser. Mart ayında esmeye başlar. Çiçekleri yakar. Hasat mevsiminde ekinleri ve meyveleri olumsuz yönde etkiler. Tarım ürünlerine büyük zarar verir.
Belirli Günler ve Sayılı Fırtınalar
Amansız Elli: Karakışın 20. gününden (miladi 4 ocak) başlayıp, gücüğün 9. gününe (miladi 22 şubat) kadar sürer. Tam 50 gün çeker. Soğukların aralıksız devam etmesi yüzünden, bu günlere “Amansız elli” denilir. Amansız elli: ’10 gün karakışın sonunda, 31 gün zemheride, 9 gün gücüğün başında’ toplam olarak 50 gündür.
Hıdrellez Fırtınası: Baba hesabına göre zemheri ayının 18’i ile 28’i (31 ocak-10 şubat) arasında devam eden rüzgarlardır. Mayıs ayındaki Hıdrellez’le bu fırtınalı günlerin bir ilgisi yoktur.
Vakit Yeli: Gücüğün yedisinde (20 şubat) vakit yeli eser ve cemre havaya düşer.
Cemreler
1.Cemre: Gücük ayının 7.gününde (20 şubat) cemre havaya düşer. Havalar ısınmaya başlar.
2.Cemre: Gücük ayının 14. gününde (27 şubat) cemre suya düşer. Sular ısınmaya başlar.
3.Cemre: Gücük ayının 21. gününde (miladi 6 mart) cemre toprağa düşer. Toprak ısınmaya başlar.
Gâvurun Küfrü-Gâvurun Günü: Gâvurun günü, gücüğün çıkması ile martın girmesi arasında (tahminen 10-14 mart arasında) olur. Gâvurun küfründe bacaya çıkılarak, horanta (aile fertleri) sayısı kadar taş ayrılır. Herkesin taşı büyükten küçüğe, puharenin (büyük baca) kenarına dizilir. Bir gün sonra taşlar kaldırılarak altına bakılır. Kimin taşının altından fazla böcek çıkarsa onun bu yıl nasibi bol olur. Bu yüzden uğur gerektiren tüm işlerde ailenin bu ferdi öne sürülür. Bu günde kadınlar salıncak kurup sallanırlar. Salıncakta sallanılırsa gâvurun küfrü ve kişinin günahları dökülürmüş.
Beldir Aciz- Kocakarı Soğukları: Baba hesabına göre gücük ayının 26. günü ile mart ayının 4. günleri (11-17 mart) arasında devam eden sayılı fırtınadır. Beldir Aciz fırtınası, “Beldir aciz, yer gök taciz” “Üçü şubatta, dördü martta” gibi sözlerle tarif edilir.bu fırtınalı günlere “Kocakarı Soğukları” adı verilir.
Haftı Hambal- Mart Dokuzu: Baba hesabına göre, mart ayının 9. günü (22 mart) Haftı Hambaldır. Güneş Hamel burcuna girer ve gece gündüz eşit olur. “Mart Dokuzu “ olarak bilinen bu günde, bahar başlar.
Abrıl Beşi Fırtınası: Abrıl ayının 5. gününde (18 nisan) görülen sayılı fırtınadır. Çok şiddetli soğuk olur. Halk: Sakın abrıl beşinden camızı ayırır eşinden!” diyerek bilmeyenleri bu fırtınaya karşı uyarır.
Sitte Sevir: Abrıl ayının 7. günü ile 12. günü ( 20-25 nisan) arasında 6 gün süren sayılı fırtınadır. Bu fırtına “Sitte Sevir, her saati bir devir” deyimiyle, bir anı bir anını tutmayan zaman dilimi şeklinde tanımlanır.
Hıdrellez: Abrılın 23. günü (miladi 6 Mayıs) seneyi ikiye bölen gündür. “Ver Hıdrellez’i vereyim yazı” sözüyle yazın gelmiş olduğu doğrulanır.
Ülger Doğumu Fırtınası: Ülger yıldızı, baba hesabına göre mayısın 18. günü (31 mayıs) doğar. Gün doğusundan şiddetli bir yel eser. Bu yel insanlar, hayvanlara ve bostanlara zarar verir. Bu yüzden ülger doğacağı gün hayvanlar dışarı çıkarılmaz, ahır ve ağılların pencereleri, kapıları kapalı tutulur.
Gündönümü: Baba hesabına göre, haziranın 12. günü (25 Haziran) gün döner.
Kuyruk Doğumu: Baba hesabına göre haziranın 18. günü (1 Temmuz) kuyruk doğar. Kuyruk Yıldızı da Ülger Yıldızı gibi doğduğunda mala davara zarar verir.
Terazi Doğumu: Terazi Yıldızı baba hesabına göre temmuzun 18. günü (31 Temmuz) doğar.
Mihrican-Bostan Bozan: İlkgüz ile ortagüz arasında (14 Eylül-14 Ekim) görülen fırtınadır. Ülker yeli gibi, çok soğuk eser ve bütün mahsulleri mahveder. Mihrican değen patates pürü, salatalık, kabak gibi bostan mahsulleri yanar, kapkara olur.
Gündönümü: Baba hesabına göre gün, karakışın 12’sinde (25 Aralık) döner. Halk gündönümünü, “Günün dönümü, karın enimi (inmesi)” şeklinde tanımlar.
Kış ve Yaz Tahmini
Kış Tahmini
Kış 99 gün sürer. Buna 99 Hesap adı verilir. Karakışın 1’inden başlamak üzere 99 gün sayılır ve 99 hesap bitince, ‘Dağ başı tandır başı’ olur. Yani, dağ başı tandır başı gibi sıcak olur. Yazıda (dışarıda) kalan ölmez. Karakışın başlangıcı olan 14 Aralık gününe 99 gün ilave edilirse bu süre 21 marta yani Nevruz gününe isabet eder ki zaten Nevruzdan sonraki günlerde kışın tesiri geçmiş demektir. Kış, mart 9’u ile tesirini yitirir. Abrıl beşinden sonra tehlikeli olmaktan çıkar. Mayıs ayının başlangıcı ile bitişi arasındaki bir tarihte sona erer. “Urumun kışı, ya mayısın sonu, ya mayısın başı” denilerek, gerçek anlamda kışın mayıs ayı içinde sona ereceği belirtilir. “Ver Hıdrellez’i veriyim yazı” şeklindeki deyim bu fikri destekler mahiyettedir. Kışın süresini tahmin etmeye yarayan inanış, uygulama ve tahmin metotlarından bazıları şunlardır:
“Koç katımında, koç ilk olarak kara koyuna sağerdirse (ilişirse) o yıl kış az olur. (Kara koyun ortalığın kara olmasına, yani karın az olmasına işarettir) Koç eğer beyaz koyuna sağerdirse o yıl kış uzun geçer”. (Beyaz koyun aşırı derecede kar yağışına işarettir)
“Güz mevsimi erken gelir, rüzgâr çok eserse o yıl kış uzun sürer.”
“Güzün yağmur çok yağarsa kış uzun geçer”
“Ağaçlar yapraklarını erken dökerse kış çok olur”
“Kavakların yapraklarını tepeden dökmeye başlaması o yıl kışın uzun ve sert geçeceğine işarettir. Kavaklar yapraklarını etekten dökmeye başlarsa o yıl kış kısa geçecek demektir.”
“Irmak ve dere kenarları çok yosun bağlarsa kış erken gelir”
“Koç ayında soğuk çok olursa o yıl kış uzun ve sert geçecek demektir”
“Koç ayında davar sık yatarsa, kış uzun ve sert geçecek, seyrek yatarsa, hafif geçecek demektir”
“3. cemrenin düştüğü gün hava soğuk olursa, kış uzun sürer”
Yaz Tahmini
99 Hesaba Göre: Yukarda belirtildiği gibi 99 hesaba göre, kış mart dokuzunda (22 mart) biter. Bundan sonraki günler soğuk geçse de yaz günü sayılır.
90 Hesaba Göre: Doksan hesaba göre, kış 90 gün sürer, ondan sonraki günler hükmen yaz günleridir. Bu hesaba göre miladi 14 Mart günü yaz gelir. “Doksancıl Kuşu” adı verilen bir kuş, yanına 90 taş alarak karakışın 1. günü deliğine girer, her gün dışarı bir taş atar, 90. taşı dışarı attığı gün “Yaz geldi!” diyerek yuvasından çıkarmış.
Abrıl Beşine Göre: Abrıl beşi (miladi 18 nisan) çıkmadan yaz gelmez. Bundan sonraki günler yaz günü sayılır.
Yaz mevsimi: “Bir kuşum var ötmeyişin (ötmeyince), bir otum var bitmeyişin (bitmeyince) gelmem” dermiş. Buradaki kuş Körbağ kuşu (Baykuş) veya ibibik, ot ise, üzerliktir. Çünkü üzerlik otu geç güverir (yeşerir).
Urumun kışı, ya mayısın sonu, ya mayısın başı: Bu düşünceye göre, kış mayıs ayının başı ile sonu arasındaki bir tarihte sona ermektedir. Buradaki mayıs ayı baba hesabına göre olan mayıstır. Yani, miladi 14 mayıs ile 13 haziran arasındaki süredir. Kışın bu tarihler arasına kadar sürüp geldiğini belirten bu düşünce belki de geçmişteki acı tecrübelere dayanmaktadır.
Ver Hıdrellez’i veriyim yazı: Bu düşünceye göre, yaz mevsimi Hıdrellez’le birlikte gelir.
Gün döndü yaz, gün döndü kış: Baba hesabına göre gündönümü haziranın 12’sinde (25 Haziran) olmaktadır. “Günün dönümü, otun biçimi” denilerek biçim zamanının geldiği yani yazın geldiği vurgulanır.