0 0
Okuma Süresi:2 Dk., 7 Sn.

Ünye Ticaret Odasının bundan önceki dönemde katı, esneksiz, kuralcı, devletçi ve soğuk bir yapıyla yönetildiğini biliyoruz. Daha da önceki dönemlerde ise tam tersine alelâde, evrak imzalatılması gereken bir Oda, derme çatma görüntüler, ekonomik anlamında fikirsizlik, mesailerine riayet etmeyen idareciler ve sivil örgütlenmenin gereği olan faaliyetlerin sıfıra yakın olduğunu da hatırlıyoruz.

Şimdiki yeni dönemde – yönetimde ise olması gerektiği gibi faal, ekonomik ve sivil inisiyatif üstlenmede cesur adımların atıldığını görüyor ve takdir ediyoruz. Evet, Ünye Ticaret Odası doludizgin çalışıyor. Yönetim sürekli yeni bir şeyler bulup ortaya koyuyor. Her türlü ekonomik gelişmeleri takip ediyor ve üyelerini derhal bilgilendiriyor. Fizibilite çalışmalarını da aksatmaksızın yürütüyor.

En son Ünye Fatsa yakınlaşmasını da sağlayan Oda yönetimi hakikaten bu konuda büyük bir önderlik yapmış durumdadır. Oysa Ünye Fatsa yakınlaşmasını düşünmek bile netameli konular arasındadır. Ama geldiğimiz nokta da iki düşman kardeşin aslında iyi bir ortaklık iyi bir birliktelik yapabileceği görüldü. Hiç kuşkusuz bunun mimarı Hasan Şimşek’tir. “Marifet, iltifata tabidir” sözü gereği kendisini tebrik ediyorum.

Güzel çalışmalara ilave olarak öneri de yapmak da isterim. Örneğin; Ticaret Odasında bir birim oluşturulsun. Bu birimin adı “TASARLANAN İŞLETMELER” olsun. Yapılması arzu edilen yeni işletmelerin A-Türü, B-Maliyeti, C-İstihdam ve kapasite raporu, D-Söz konusu işin idaresini üstlenebilecek profesyonel idareci isimleri hazırlanıp ortaya konsun. Sonra gerekli iletişim araçlarıyla tüm üyelere gruplar halinde bilgilendirilme yapılsın.  Daha sonra ise parası az olan fakat Ticaret, Üretim, İhracat yapmak isteyenler, yasal ortaklıklarla bir araya getirilebilir. Adil ölçütlerde sağlanan birlikteliklerden çok ciddi işletmeler bu yolla kurulabilir. Bu çalışmayı ısrarla öneriyorum çünkü bu tarzda iş yapmak isteyen birçok girişimci insanımız mevcut.

İkinci olarak eleştirel ama aynı zamanda yapıcı önerimi yazıyorum; Bakü, Tiflis gezisi düzenlemesiyle ilgili olan bu eleştirimin ana teması katılım ücretinin pahallı olması. Kişi başı 700$ olan bu ücret çok fazladır. TUSKON, Cumhurbaşkanı eşliğinde Suriye gezisi düzenlemişti ve kişi başı 900£ talep etmişti.

Farklar şunlar; O gezide Cumhurbaşkanı Abdullah Gül var, bu gezide Ticaret Odası başkanı Hasan Şimşek. O gezide ev sahibi Cumhurbaşkanı karşılıyor, bu gezide Kiziroğlu Mustafa Bey. O gezide gidiş dönüş uçak var, bu gezide gidiş geliş otobüs. O gezide olağanüstü güvenlik tedbirleri var, bu gezide Allah’a tevekkül. O gezide lüks Oteller ve lüks Restoranlar var, bu gezide bol kepçe lokantaları. Farklar çoğaltılabilir.

Elbette Hasan Şimşek bu yolculuktan arta kalacak olan (kesinlikle artacak!) parayı cebine atmayacaktır. Hiç kuşkusuz öğrencilere burs gibi faydalı yerlerde kullanacaktır ama, ücret yüksek olursa katılım az olacağından da maksatta hasıl olamayacaktır. Henüz yol yakınken o ücreti olması gereken fiyata geri çekmelerini öneriyorum. Eğer; “bundan aşağı kurtarmaz, kurtarsa dükkân sizin” diye düşünülürse bana müsaade etsinler ben daha ucuza ve daha lükse bu işi hallettireyim.

Bir cevap yazın