Corona-Virüs çıktığından bu yana tüm Dünya’da olağanüstü durum devam ediyor.
Tecritler, karantinalar, tedbirler, çözüm arayışları, çaresizlikler, umutsuzluklar…
Dünya’nın, “Süper” denen güçleri, gözle görülmeyecek kadar küçücük bir mikrop karşısında acze düştüler.
Daha önceki zamanlarda da Veba, Kolera, Tifüs, başka Grip çeşitleri vb. gibi salgınlar hep oldu.
Diğer yandan; gerek küresel savaşlarda, gerek ekonomik krizlerde aynı çaresizlikler ortaya çıktı, çıkmaya devam edecek.
Hepimizin dikkatini çektiği gibi; tüm bu olumsuzlukların yönünü çevirdiği tek bir odak nokta var; GIDA!
Yeryüzünde her yerde her zaman hastalıklar olabilir, Savaşlar çıkabilir, Ekonomik krizler olabilir fakat GIDA ihtiyacı hiçbir zaman yok sayılamaz, ertelenemez.
Ne kadar uğraşırsak uğraşalım, Gıda’sız kalmaya çözüm, aşı, karantina üretilemez.
Savaş ya da bulaşıcı hastalıklarda da yine insanlar beslenmeye devam etmek zorundadır.
Yoksa birkaç günde, hastalıktan önce açlıktan zaten ölecektir.
Olağanüstü durumlarda hiç kimse Teknolojik aletler, Petrol, Araba, Altın, Dolar vs. stoklamıyor.
Tam tersine market raflarını yağmalarcasına GIDA stoklamaya çalışıyor.
Örneğin Katar’ın çok parası vardı, oldukça güçlü silahları da vardı, ama Körfez Ülkeleri onları ablukaya alınca açlık tehlikesi baş gösterdi.
Türkiye yetişmese, bir kurşun dahi atamadan açlıktan telef olup gideceklerdi.
Çünkü hiçbir silah, hiçbir cep telefonu, hazine tahvili vs. insanın yaşamsal ihtiyacı olan AÇLIK’I gidermeye yetmiyor.
Corona-virüs nedeniyle Dünya nüfusunun %38’i şu an evlerinde kalmaya özen göstermekte.
Bu insanlara evde gerekli olan en önemli şey yine GIDA’DIR.
Bugünlerde bir varil petrol, bir kasa Domates ile aynı fiyata geldi.
Bir torba makarna 100 kilometre götürecek Benzine eşdeğer oldu.
Dünya’nın neresinde olursanız olun bu gerçekler hiçbir zaman değişmeyecektir.
Sonuç; Yaşadığımız Gezegen’in en asli Üretimi; Gıda’dır.
En Hakiki iş kolu; Tarım’dır.
En önemli emekçi; Çiftçilerimizdir.
Kimin hangi boyutta olursa olsun, bu çalışmalarda nokta kadar katkısı varsa, kutsal bir iş yaptığını bilmelidir.
Bu türden üretim, imalat yapan insanlara her zaman saygı ve sevgi göstermeliyiz.
Elbette Üreticilerin, İmalatçıların günübirlik hayal kırıklıkları, yüksek girdi maliyetleri, ürünlerini zararına satışları, pazar daralması gibi durumları olsa da, genelde GIDA üretimi hiçbir zaman zarar vermemiştir.
Genel blançoda üreticiye ve imalatçıya kazandırmıştır.
Naçizane önerim; Tüm Girişimciler, İş İnsanları ve İrili Ufaklı çiftçiler olarak; “GIDA” (Tarım-Hayvancılık) adına yoğunlaşmalıyız. 1.000 dönüm tarlası olanın da, 100 metrekare arsası olanın da üretimini yapabileceği Tarım/Hayvancılık çeşidi mutlaka vardır.
Bugün olduğu gibi, geleceğimiz ve var olma savaşımız GIDA üzerinden yürümeye devam edecektir.
Gıda varsa, yaşam da var olacaktır