Erbakan’ın ardından

0 0
Okuma Süresi:2 Dk., 46 Sn.

ERBAKAN’IN ARDINDAN

Aslında Erbakan hoca hakkında yazmak beni de Ünye’yi de aşar.

Fakat çok borçlu olduğumuz bu kıymetli insan hakkında birkaç satır yazmam gerektiğinin,  üzerimde bir vebal olduğuna inanıyorum.

Onun bir deha olduğunu yazmaya gerek yok. Türkiye bilmezse de dünya onu iyi tanıyor.

Beyni vücudundan hep daha ileride oldu. Hem de birkaç yüz yıl ara ile.

Bunca zaman hep mücadelelerle geçti ömrü.

Eline hiçbir zaman fırsat geçmesine izin vermediler. Yine de yılmadı.

Bütün darbelerin arka planında onun ülkesinin ve milletinin adına atmak istediği olumlu adımlar vardı.

Ve sırf bu müspet düşüncelerin filizlenmemesi için yedi düvel ve içimizdeki hainler bir olup engel oldular.

İlk yerli otomobili üreten bu insandan sonra hiç kimse böyle bir şeyi halen daha hayata geçiremedi.

Bırakın ortaya koymayı, fikrini bile düşünmeye hiç kimsenin çapı yetmedi.

Onu bile aleyhte propagandalarla, karalamalarla ve alay etmelerle engellemeyi başardılar.

Hiç olmayan bir düşünceyi, hiç olmayan bir ideolojiyi yoktan kurdu ve yığınlara tercüman oldu.

Müslümanlığın namaz kılmak ve oruç tutmaktan ibaret olmadığını hepimize öğretti.

Siyaset yapmanın, fabrika kurmanın, akademik kariyer yapmanın da Müslümanlığın emri olduğunu bize öğretti.

Muhafazakâr işçilere ait bir sendika yoktu.

Bunun yerine marjinal sendikalar mono sesler çıkartıyorlardı.

O ” Hak İş” sendikasını kurdurarak bu olumsuz tabloyu dengelemeyi başardı.

Ülkenin para babaları TÜSİAD kulübünde toplanmışlardı. Ve ülkenin kaymağını da yine aynı ağalar yiyorlardı.

 O Anadolu sermayesinin önünün açılmasına önderlik ederek bunu MÜSİAD ile dengeledi.

Bugün geldiğimiz ekonomik başarının arkasında da bu altyapı çalışması vardır.

Her ne kadar Kıbrıs barış harekâtını Bülent Ecevit’e mal etseler bile başbakan yardımcısı olarak bu kararda önemli bir imzası vardı.

Neredeyse Prof. Dr. Erbakan ısrarıyla bu barış harekâtı gerçekleşti.

Ömrü boyunca bir defalığına başbakanlığa gelmeyi başarmıştı.

Fakat hemen akabinde Devletin ve milletin paralarının hortumlanmasına izin vermediği için post modern darbe ile başbakanlıktan indirdiler.

Adını 28 Şubat süreci koydukları bu illegal ortamda sömürü düzeni kaldığı yerden devam ettirildi.

Hemen ardından 1999 ve 2001 ekonomik krizleri patladı. Çünkü Erbakan’ı gönderdikten sonra Türkiye’yi soymaya devam etmişlerdi.

Yurtdışında ki Müslümanlara da aynı hassasiyetle yaklaşıyordu. Bosna Hersek de katliam yapılırken tüm dünya sırtını dönmüştü.

O ise maddi ve manevi yardım organizasyonlarıyla Bosnalı Müslüman Türklere sahip çıkmıştı.

Sonrasında bunun intikamını “kayıp trilyon” davası açarak aldılar fakat Bosnalılar da kurtulmuştu.

O insan tam manasıyla bir okul idi.

Bugün başbakanlık yapan ve cumhurbaşkanı olan devlet büyüklerimiz, onun rahlei tedrisinden geçtiler.

Birçok bakanlık yapmış şahsiyetler ve hali hazırda bakan olanlarda bu listeye dâhildir.

Rahmetli Turgut Özal bile onun partisinden milletvekili adayı olma şerefine nail oldu.

Bu ve birçok kıymetli isimler Onun gösterdiği ülküde ve istikamette yetiştiler ve var oldular.

Bu ülkede siyaset yapanların içerisinde en çok Erbakan ile uğraşıldığına şahit olduk hep.

Akılları yetişmeyenlerde onunla alay etme cihetine geçtiler.

Ülkesini o kadar çok seviyordu ki, kurduğu-kurdurduğu partiler ardı ardına antidemokratik ve hiçbir hukuki dayanağı olmadan kapatıldığı halde, o sempatizanlarına sükûnet ve itidal tavsiye etmişti.

İsteseydi bir el işareti ile ülkenin antidemokratik kararlarına itiraz için milyonların sokağa çıkmasını sağlayabilirdi.

Gerçek bir vatanseverdi. Bu tür de hiçbir beklentiye teveccüh etmedi.

Aleyhinde çıkan bütün olumsuz kararlar karşısında “bu tür aleyhte kararların, uzun bir tarih süreci içerisinde hiçbir önemi yoktur” demeyi de biliyordu.

Onun nasıl bir insan olduğunu cenazesine katılan yabancı antetli insanların çokluğundan da anlayabiliriz.

Çünkü altın’ın kıymetini ancak sarraflar bilebilir.

Evet, her fani gibi Prof. Dr. Necmeddin Erbakan hocayı kaybettik.

Ama bilmeliyiz ki kaybolan hoca değil, böyle bir dehadan yeterince faydalanmayan insanlıktır.

Allahtan rahmet diliyorum…

Bir cevap yazın