Ülkemiz de var olan ekonomik krizden etkilenmeyen yok gibi.
Özellikle Karadeniz bölgesinde yaşanan ekonomik kriz artık dayanılmaz ölçüde arttı. Bölgemizin güzide gazetesi olan HALK GAZETESİ ni okuduğumuz zaman krizin insanımıza ne kadar çok zarar verdiğini anlayabiliyoruz. Ancak bu kriz yenilir, yutulur ve sabredilirlik değerleri çoktan aşmış bulunuyor. gazetede okuyoruz ordu belediyesinde çalışan bir insanımız borç bunalımı yüzünden intihar etmiş.
Okuyoruz ki; ordu Gürgentepe de bir memurumuz gene borç yüzünden intihar ediyor. Devam ediyoruz bursa da bir insanımız işsizlikten bunalıma girip evini ateşe veriyor. En acıklısı ise samsun da gazi mahallesinde bir kadın açlıktan bayılıyor. Yanlış duymadınız açlıktan bayılıyor.
Samsun da eczacılar milli eğitim bakanlığından ilaç paralarını alamadıkları için bu kurumun memura ilaç vermeme kararı almaya çalışıyor.( bu durumda memur hasta olsa ilaç alamayacak demektir.)
Bu örnekler o kadar çok ki yazmakla bitmez. Yalnızca Karadeniz değil tüm ülke zor durumda. Ancak Karadeniz de insanların böyle bunalımlara düşmesi hayrete değer bir şey. Çünkü şu an fındık sezonu.
Sezonda insanlar mahsulleri olan fındığı satar borçlarını öder ve esnaftan alışveriş yaparlardı. Ne yazık ki fındık üreticimiz çiftçimiz beklediği fiyatı alamadı. Köylere gittiğiniz de üretici, şehirlerde ise esnaf kan ağlıyor.
Bu demektir ki önümüzdeki aylarda insanlarımız çok daha zor durumda kalacaktır.
Bizim insanımız böyle değildi, bizim insanımız sabırlıydı, bizim insanımız intihar olgusunu hiç kabullenmezdi.
Anlaşılan artık bıçak kemiğe dayandı, artık sabır tükendi, artık kara bitti deniz göründü. Neler oluyor nereye gidiyoruz? Yetkililer bir şeyler yapmayı düşünüyorlar mı? bir şeyler yapmaları gerekmiyor mu? Bu bölgeden onlarca milletvekillerimiz var onların da mı bu bunalımlardan haberleri yok!?
Bir şeyler yapılmalı çok geç olmadan…