Ön Söz
Şimdiye dek okuduğum yüzlerce kitabın en fazla üç beş tanesinin önsözünü okumuştum.
Yani burayı okumasanız da darılmam-gücenmem.
Ama illa ısrar edip okuyan olursa bir şeyler yazmak da lâzım dimi ama…
Bir önceki baskıda (Tebeşir Yayınları-2011) 62 konu işlemiştim.
Bu konuların birçoğunu uçuk ve saçma bulanlar oldu tabi.
Sıkıntı yok, biz doğru bildiğimizi yazalım dedik ve siz okuyuculara sunduk.
Devletimiz/Hükümetimiz birçok konuyu; biz Türkiye insanının görmek istediğini, uygulamayı arzu ettiği kolaylıkları hayata geçirdi.
Elbette bizim yazdığımız doğrultuda olmadı ama yine de, “Yetmez ama Evet” klişesine uydu.
Allah kabul etsin J
Örneğin; “Her Türk Asker Doğmayabilir” bölümümüzde “Bedelli askerliği” önermiştik.
Yaptılar, ancak çok ucuza gitti L
O yüzden bu konuyu tekrar işledim.
Örneğin; “Bir ileri-İki geri” makalesinde “Saatleri ileri-geri almayın” demiştim.
Bunu da uygulamaya koydular. Ama maalesef onu da eksik yaptılar (Bkz. Ben Başbakan Olsam-1).
Örneğin; “Taşınıyoruz-1” makalemizde, Askeri birliklerin şehrin dışına taşınmalarını söylemiştik, 15 Temmuz 2016 darbesinden sonra ancak uyandık ve söz konusu birlikleri şehrin dışına şimdilerde taşımaya başladık.
Örneğin; “Bilişelim” makalemizde Hacker-Bilgisayar programcılığına dikkat çekmiştim.
Dikkatinizi çektiyse son birkaç yıldır ABD, Rusya, Çin vb. gibi ülkeler birbirlerine siber saldırılar düzenliyorlar.
Yine bizim Hackerler de gerektiği zaman gerektiği yerde saldırıp düşmanlara diz çöktürüyorlar (en son Avusturya Dış işleri bakanlığını çökertmişlerdi!). Bu türden gençlere sahip çıkılması gerektiğini söylemiştim, geldiğimiz noktada ise haykırıyoruz! “Bu başarılı çocuklara sahip çıkalım!”
Sonuç olarak; 2011 yılının gündeminde olan konular bugün geçerliliğini yitirmişse onları kaldırdık, aynı sıkıntılar devam ediyorsa tekrarladık. (Laf aramızda ama dostlar; maalesef birçok soru-sorun halen daha devam ediyor!
Böyle giderse ben altı yıl sonra bu kitabın 3. baskısını yaparsam, herhalde yine aynı sorunları tekrarlayacağım…)
Hazır elimiz değmişken de birkaç sorun daha peydah oldu, onları da işleyelim dedik.
Onlardan birisi; “Hastanelerde Refakatçilik Olayı” konusudur.
Birinci baskıya gösterdiğiniz teveccühten ve ikinci baskıyı talep etmenizden dolayı siz güzel yurttaşlarıma selam olsun.
Allah her iki cihanda; Sizleri ve tüm Dünyalıları mesud ve bahtiyar etsin.
En çok da Çizgi Yayınevi sahibi Ömer Arlı ağabeyim dünyada ve ahirette mutlu olsun J
Ayrıca; Ticaret Yaptığım Ordu/Ünye ilçesinden çıkıp, Edirne/Keşan’a gelmeme vesile olan, burada da güzel işler yapmama neden olan Yusuf Polatcan Kardeşime de ayrıca teşekkür ediyorum.
Haydi bakalım, şimdi hayallerimizi zorlamamızın zamanıdır; Uçuş Başlasın
Erol Okutucu