0 0
Okuma Süresi:2 Dk., 22 Sn.

Önceleri emek vardı. Çalışmak üretmek vardı.

Borçlara sadakat vardı. Verilen sözde durma vardı.

Çoğu zaman maddi imkânsızlıklar fertleri birbirilerine daha da yakın ederdi.

Yardımlaşma vardı.

Komşu açken tok yatılmazdı.

İmkânı olan, olmayana bakardı.

Zaman değişti.

Devletimiz bu tür sorumlulukları fertlerden alıp bizzat kendisi üstlenmeye başladı.

Sosyal devlet olma adına hükümetimiz 8 yıldır elinden geleni ardına koymuyor.

Yaklaşık her evin bakıma muhtaç yaşlı ebeveyni vardır.

Evin erkeği ve gelini bazen bıkardı ve “ölmedi de…” Diye serzenişte bile bulunurdu.

Şimdilerde her evde bir yaşlı bulunmasına özellikle dikkat edilir oldu.

Çünkü yaşlı aylığı var.

Evin bütçesine ciddi katkısı olan bu maaşı ürkütmemek ve yaşlıyı incitmemek için azami gayret sarf edilir oldu.

Bedensel özürlüler için hem kendisine hem de ona bakan yardımcıya maaş verilmeye devam etmektedir.

Ayrıca hususi eğitim de.

Evleneceksiniz. Sosyal yardımlaşmaya başvurun size ev bark kurma yardımı verilsin.

E beyaz eşya lazım tabi.

Hay hay… Bir saat sonra kapınızda beyaz eşyalar gelmiştir. Sosyal yardımdan.

Kış geldi soğuk var.

İçinizden sayın. Bir saate kadar kömür evinize teslim edilmiş olacaktır.

Ev var, beyaz eşya geldi, kömür var, ortam da sıcak e artık bir çocuk yapılır dimi?

Çocuk oldu.

Okula gidecek.

Ücretsiz servis eşliğinde okula taşınacaktır.

Kitaplar da bedavadan verilmiştir.

Oldu ya gıda malzemesi eksik.

Sosyal yardımlaşma kurumu gerek ayni gerekse nakdi yardımı sizden esirgemiyor.

Gidin ve alın.

Allah korusun! Tıbbi cihaz veya proteze ihtiyaç duydunuz. O yardım da verilmektedir.

Ayriyeten 18 yaşına kadar doğuştan sigortalısınız.

Bu yaşa kadar sağlığınıza bir zeval gelirse herhangi bir yere başvurmanıza gerek yok. Devlet size bakacaktır.

İlköğretim ve yüksek öğretimlerde yardımlar burslar devam etmektedir.

Diyelim ki evli iki insan ayrıldı. Çocuklar ortada kalacak veya çocuk esirgeme kurumuna verilecek.

Aman diyor devletimiz; siz bu çocuğa bakın ben size para vereceğim. Ve veriyor da.

Tabi bazen nakit para lazım olacaktır.

Bir zahmet evinizden şehir içlerine doğru özellikle bankalar tarafına bir yürüyüş yapın.

En az beş banka kredi kartı dağıtmak için stant açmıştır.

Bir kimlik fotokopisi ile kredi kartınız elinizde.

O kartlar size takla attıraraktan en az bir yıl yeter.

Ödeyemezseniz bile hiç önemli değil.

Üzerinize kayıtlı mal mülk olmadığı için hapis cezası falan da yok.

Keyfinize bakın lütfen.

Bankalar bunun böyle olacağını zaten biliyor.

Fakat borçlarını ödeyenlerden yüksek faizler aldıkları için harcı içerisinden rahatlıkla çıkıyor merak etmeyin.

Birisiyle kavga ettiniz.

Bedensel olarak zarar verirseniz hiç sorun etmeyin.

Paşa paşa gidersiniz yatarsınız ve çıkarsınız.

Cezaevlerinde de devletimiz sizin beslenmenizden ayak tabanınızda ki deve çıbanına kadar itina ile ilgilenmektedir.

Bu kadar imkânlar içerisinde illa kaşındınız ve bir işyeri açtınız. (Ne gereği varsa!)

Vergilerinizi, elektrik-su borçlarınızı, telefonlarınızı, sigortalarınızı aklınıza ne geliyorsa hatta normal çek-senet borçlarınızı bile ödemeyin.

Nasılsa devlet babamız sizi en kısa zamanda af edecektir.

“Kimin parası ve kimin VİCDANI ile af ediyorsun?” diye sormaya gerek yok.

Baba ya!

Af edilecek… Et!

Ve nasılsa aynı babamız işlerine sahip çıkıp borçlarını tıkır tıkır ödeyen e…ler den size vereceği sübvansiyonları dolaylı ve dolaysız vergilerden fazlasıyla almıştır.

Bir yanıt yazın