Aşna Fişna İşler

0 0
Okuma Süresi:2 Dk., 45 Sn.

Geçtiğimiz günlerde Ünye belediyesi özel kalem müdürü H.Ç. ile Dansöz Y.Ö.’nün samimi fotoğrafları internete servis edildi.

Tabi buradaki sıkıntı H.Ç.’nin çok ünlü ve önemli birisi olmasından değil, belediyenin AKP’li olmasından kaynaklanıyor. O yüzden de dile dolanıp bolca dedikodusu yapılıyor.

H.Ç.’nin olayı koskoca Deniz Baykal’ın don gömlek iş üzerinde video görüntülerini aklıma getirdi.

Milletçe unutkan olduğumuz için hatırlayalım.

CHP’nin anlı şanlı genel başkanı Deniz Baykal’ın, CHP’li bayan bir milletvekili ile uygunsuz görüntüleri internete düşmüştü.

Bu durum onun CHP liderliğinden ayrılmasına, Kılıçdaroğlu Kemal’in de gelmesine neden olmuştu.

Buradan sonra biraz sosyolojik takılalım mı?

Başlıyoruz;

Özellikle erkekler diğer günah ve ayıpları daha kolay yapabiliyorken, uçkurluk ilişkilerine oldukça dikkat ederler. Çünkü bu ilişkilerin gerek ilahi, gerek toplumsal ve gerekse aile huzuru açısından onarılmaz yaralar açması söz konusudur.

Bu durumda yakalanan erkeğin hayatı alt üst olacak, yeniden bir düzen ve güven sağlamaya çalışacaktır.

Bu tarz ilişkilerin karşı tarafındaki partner olan bayanlar için durum daha da zordur.

Ve maalesef toplumumuz, bu tür durumlarda bayanları daha da ağır faturalar ödemeye mahkûm eder.

Maalesef diyorum çünkü erkeklere birçoğu tarafından reva görülen bu aşna fişna işler, kadınlara zinhar yasak edilmiştir.

Oysa gerek dini gerekse içtimai şartlarda her iki tarafta aynı derecede suçlu ve günahkârdır. Biri eksik biri fazla değildir.

Gayri meşru ilişkiye giren bayan kötü kadın oluyorsa, onunla yasak ilişkiye giren erkekte aynı şekilde kötü erkektir.

Yalnız kalındığında herkes hafızasını bir yoklasın. Özellikle aşna fişna işlerde kendi sabıka durumunu gözden geçirsin.

Hiç de masum olunmadığı ortaya çıkacaktır.

Ve hiç ummadık birçok insanların, mevki ve makam sahiplerinin bu tür taraklarda çuvallar dolusu bezi vardır.

En efendi en masumlarımızın kim bilir ne videoları ve ne fotoğrafları mevcuttur.

Hiç kuşkusuz sırası geldikçe onlarında görüntüleri tek tek ortaya çıkacaktır.

Elbette her insan hata yapmaya müsaittir. Ve her insan mutlaka az-çok bir şekilde günaha bulaşacaktır.

Önemli olan hata da ısrarcı olmamak bundan derin bir pişmanlık duyup Allaha söz verip tövbe etmektir.

Hiç kimse, hiç kimseden Hz. Yusuf dirayetini göstermesini beklemiyor. O peygamberdi. O Züleyha’nın şuh baskısına dayanabilecek güçlü ve terbiyeli bir nefse sahipti.

Hz. Yusuf olamayız derken de büsbütün Kazanova da olunmamalıdır.

Ben esasen olayı başka bir boyuta çekmek istiyorum. Bizi yaratan ve bu yüzden de bizim ne olduğumuzu en iyi bilen Allahın bize gönderdiği Kuranda, şartlar yerine getirildiğinde birden fazla evliliğe ruhsat vermiştir.

Şimdi sokağa çıkın. Kadın-erkek, işçi-işsiz, memur-amir, milletvekilinden valisine kadar kime sorarsanız sorun; ikinci evliliğe ne dersiniz?

Öyle cevvalli ve öyle bir şiddetli olumsuz yanıtlar alırsınız ki, sorduğunuza soracağınıza sizi pişman ettirirler.

Olası cevaplar yaklaşık şöyle olacaktır; aa üstüme iyilik sağlık ayol?, hangi devirde yaşıyoruz?, burası Arabistan mı?, örümcek kafalılar, çağdaş demokratik Türkiye de öyle şey olur muymuş?, Atatürk ilke ve inkılaplarında böyle bir şey yok, bu sorunuz laikliğe de aykırı, vs, vs…”

Tabi kimin ne halt karıştırdığını kimse bilmediği için herkes dürüstlük timsali kesilecektir.

Ta ki internet gibi yerlerde faş edilene kadar.

Bu konu tartışılmadığı, dini ve içtimai hükümlere kös bakıldığı sürece hiç kuşkunuz olmasın;

a-Gizliden gizliye zamparalıklar aynı ayarda artarak devam edecektir.

b-Fuhuş sektörü iş dünyasının en gelişmiş ve en çok para dönen sektörü olmaya devam edecektir.

c-Sapıklıklar, sarkıntılıklar, tecavüzler ve ensest ilişkiler artarak devam edecektir.

d-Gerek işyerinde gerekse başka ortamlarda tacizler devam edecektir.

Benim fikrimi sormayın. Bu şartlarda fikir belirtip de da aforoz edilmeye niyetim yok

Bir cevap yazın