0 0
Okuma Süresi:2 Dk., 6 Sn.

Tüm Dünya’da zirveye ulaşıp yavaşlamaya başlasa da Corona-19 gündemimiz devam ediyor.

Ülke dışında yaşananları canlı olarak izliyoruz; tedavi edilemeyen on binler, yığınları kabul etmeyen Hastaneler, cenazeleri gömmek için yapılan “toplu mezar”lar, Tıbbi cihaz, ilaç, maske, fiziki mekânların yetersizliği…

Allahtan Ülkemizde, diğerleri gibi bir perişanlık yaşanmıyor.

Hastanelerimiz, bunların içinde bulunan yoğun bakım üniteleri halen daha yarı kapasitelerde devam ediyor.

Dua’mız; “o kapasiteler hiç dolmasın, hatta hastanede, içindeki yoğun bakımlarda hiç kimse olmasın” diyedir.

Bu salgın nedeniyle birçok şeyi de öğrenmiş olduk.

Nelerin önemli, nelerin önemsiz, nelerin hayati olduğunu anladık.

Ulusların çapını, gücünü, kabiliyetini, organize olmasını ve ne kadar disiplinli olduğunu anladık.

Öncelikle Ülkemiz İnsanı ufak tefek olumsuz tabloları saymazsak ciddi bir sınav verdi.

Bu sınavı da başarıyla sürdürmeye devam ediyor.

Yöneticilerin aldığı kararlara büyük bir oranda uyduk.

Sosyal yaşantımızda mesafemizi, temizliğimizi, dikkatimizi sağladık-sağlamaya devam ediyoruz.

Hastanelerimizin, Hekimlerimizin ve tüm sağlık çalışanlarımızın kıymetini anladık.

Anladık ki; Bu gibi durumlarda yöneticilerin İngiltere, İsveç gibi Ülkelerin gevşek davranmaması gerekiyor.

Anında müdahale, anında tedbir ve anında malzeme tedariki olmazsa olmuyormuş.

Anladık ki; Amerika Birleşik Devletleri artık Dünyanın önde gelen Ülkesi değilmiş.

Anladık ki; Avrupalılar göründüğü kadar eğitimli, kurallara uyan, hümanist duygulara sahip bir topluluk değilmiş.

Anladık ki; Sadece Kadınların değil, Erkeklerin de yemek yapmayı bilmesi gerekiyormuş.

Anladık ki; Sağlık çalışanları spor adamlarından daha kıymetliymiş.

Anladık ki; Yabani Hayvanlar, hayvanat bahçelerinde ne çileler çekiyormuş.

Anladık ki; İnsanoğlu kirletmezse, müdahale etmezse; Dünya büyük bir hızla kendini yeniliyor, temizliyormuş. (Şu an birçok ülkede hava kirliliği azalmış ve oksijen artmış durumdadır. Ozon tabakası bile kendini onarmaya başladı!)

Anladık ki; tüketim yapılmayınca Petrolün hiçbir anlamı yokmuş.

Anladık ki; Çin bir füze bile ateşlemeden bir Dünya savaşı kazandı. (Dünyanın birçok ünlü ve kıymetli şirketlerini haraç-mezat düşük maliyetlerde topladı!)

Anladık ki; Kimi sektörün çalışanları evinden de üretebiliyormuş.

Anladık ki; Hayat hep bir telaş, koşturma, iş yetiştirme, oraya buraya ulaşma, onu alma bunu verme… olmadan da yaşanıyormuş.

(Kimi aktivistler yıllardır “Yavaş Şehir” [Slow City] çalışması yapıp duruyordu. Fakat bunu bir türlü başaramıyorlardı. Şimdilerde ise istenilenden çok daha fazlası uygulanıyor)

Anladık ki; Evimizde bizi bekleyen, ilgi isteyen, oturup sohbet edilmesi, birlikte ders yapılması gereken eşimiz, çocuğumuz ve büyüklerimiz de yaşıyormuş.

Anladık ki; Okullar olmadan da,  geçici de olsa, Eğitim her koşulda, her yerde ve her konuda yapılabiliyormuş. Yani; Öyle ya da böyle “Eğitim Şart”mış.

Anladık ki; “Bize Bir şey Olmaz” bomboş bir lafmış.

Anladık ki; Bu türden hastalıklar genç-yaşlı, zengin-fakir, çok akıllı-cahil seçmiyormuş. Yani; Kibirli olmamak lazımmış.

Anladık ki; “Olmaya Devlet Cihanda, Bir nefes Sıhhat gibi” sözü tam da bu günler için söylenmiş.