0
0
Önceki hafta Amerikan temsilciler meclisi dış ilişkiler komitesinden ermeni soykırım tasarısı geçti. Şimdi söz konusu tasarı temsilciler meclisi genel kurulunda görüşülecek. Kabul edilirse Barack Obama’nın önüne gelecek. O da imzalamayacağı için bu tasarı her yıl olduğu gibi bu yılda akîm kalacak. Ben bittim büyüdüm bu tasarı sürekli bu zamanlarda gündeme gelir ve iptal edilerek bir sonraki yıla bırakılır. (Sanki bunun suçlusu hükümetmiş gibi CHP ve MHP Erdoğan’ı suçlamaları da ayrı bir mevzu ya neyse…) Aslında yapılmak istenen ortadadır. Amerika (bu tasarıyı kabul eden 20 ülke de dâhil!) bu tür çalımları Ermenileri çok sevdiği için yapmıyor. Her yıl konjonktüre göre değişen talepleri masaya getirip pazarlık yapmak için yapılan pespaye hileler bunlar. Bu yılki talepler herhalde İran’a yapılmak istenen askeri harekât, Afganistan’a fazla asker gönderilmesi, Irak’ın statüsünün belirlenmesi, İsrail ile aranın iyileştirilmesi ve bazı ticari imtiyazlar pazarlık konusu edilecektir. AMERİKA ve diğer batılı ülkeler kesinlikle samimi değildir.
Çünkü kökü kurutulan Kızılderililer, Afrika kökenli köleler, Vietnamlılar ve en son atom bombası atarak on binlerce Japon’u katledenler böyle bir tasarı kabul etmiş ve özür falan da dilemiş değildir. Bırakın geçmişi daha dün Ermenistan’ın Karabağ’da yaptığı katliamlar bile görülmemektedir. Tamam, kabul ediyoruz Ermeni tehciri olmuş ve birçok acılar yaşanmıştır. Ama bu tehcir durduk yerde yapılmadı. Birinci dünya savaşında yedi düvele karşı savaşan Osmanlı imparatorluğu, içeriden ihanet ederek Ermeni çeteleri tarafından katledilen insanlarını korumak için yapılan bir uygulamaydı. (Bakmayın siz bugün Ermeni evleri, kiliseleri ve yaşadığı yerleri ortaya çıkartmak ve onları her daim hatırlatmaya çalışan saflara. Sanki onlar burada iken çok sevişiyorduk ve hiç sorunumuz yoktu. Ve sanki çok anlaşıyorduk da durduk yerde mübadeleler yapıldı! O zavallılar o günün ihanetlerini unutmuş olduğu için böyle saçma durumlara düşebiliyorlar.) Oysa Türkiye samimiyetle bütün komşularla iyi geçinmenin mücadelesini veriyor.
Buna rağmen halen daha bel altı vuruluyorlar. Topla, tüfekle yapamadıklarını, IMF ve DÜNYA BANKASI ile borç verip faize bağlamakla, bankalarımızı satın almakla, medyasıyla, aleyhte propagandayla, evrakla, uyduruk evrensel kanun isimleriyle puştluk yapmaya çalışıyorlar. En zoruma giden taraf ise ciğeri beş para etmez at hırsızlarının, Kızılderili katillerinin keyfini yapmak ve onları lehimize çevirmek için milyonlarca dolarımızı LOBİ yapma adına yine aynı üçkâğıtçılara veriyor olmamızdır. Sevgili devletim sana sesleniyoruz; Bu yapılanlar gücümüze gidiyor! Lütfen daha yüksek bir sesle bırakın AMERİKAYI bütün dünyaya deyin ki; nedir bu her yıl önümüze getirdiğiniz deli saçması teklifler? Kabul etmiyoruz! Bundan böylede bu tür çalışmalarınızı görmüyor, duymuyor ve dikkate almıyoruz! Eğer bir bedel çekilecekse tüm bedelleri çekmeye razıyız! Biz bu bedelleri daha dün ÇANAKKALE’DE ve birçok yerde çekeceğimizi ispat ettik. Hiç kuşkusuz bu aziz millet bu tür ayak oyunları ve katakullileri yememek için yine aynı fedakârlığa ve ispata hazırdır.