0 0
Okuma Süresi:2 Dk., 17 Sn.

İşimiz gücümüz fırıldak.

Hangi yasa çıkarsa çıksın önce onun kıyısından kenarından nasıl deleriz de geçerizi araştırırız.

Buluruz da.

Sigara yasağı çıktı delmek için olmadık icatlar bulduk.

Kahvehane, Cafer, restoranların önüne camekân bir bölme kondurduk.

Ufo ısıtıcı marifetiyle oraları ısıttık. İsteyen sigarasını rahat rahat içiyor.

Kimimizde duvarı delip hortumla dışarıya üflüyor.

Araçlarımızı park et-me-memiz gereken bir yere bırakırken gerek dükkân sahiplerine ve gerekse ceza yazmaya yetkili güvenlik görevlilerine; “aha şuraya bişi bırakıp beş dakikada hemen geliyorum!” deriz.

Tabi o beş dakika 5 saati bulur.

Sırada beklemek istemeyenlerimiz ise; “az bişi sorup çıkacam” demek suretiyle içeriye dalar ve bir saat orayı işgal eder.

Ve tabi siz içeride işinizi görürken sırada bekleyen insanların yakın akraba ilişkileri kurmalarını da kabul ederek.

(İçinden!)

Daha düne kadar kaliteli arabalar Türkiye ye gelmiyordu.

Şahin, doğan ve Renault’un eski ve alt modelleri ile idare ediyorduk.

Öyle ki o arabalara mahkûm olduğumuz için üreticiler de bizlerden kanırta kanırta para kazanıyorlardı.

Bir model çok tuttuysa ikinci senesinde cam otomatiklerini kaldırırlardı.

Daha sonra sağ dikiz aynasını koymazlardı.

Paspas, oto radyo teyp kesinlikle olmazdı.

Üreticiler bazen radyo antenini bile çalarlardı.

Biliyorlar ya elimiz mahkûm. Başka araba yok.

Biz yinede mutlu olurduk.

Çünkü Şahin marka aldığımız arabayı Doğan yapardık.

Adını da “Doğan” görünümlü “Şahin” derdik.

İmamlarımız bir köye tayin olur ve göreve başlar.

Ama cemaat yoktur.

İmam bu kez başka işlerle meşgul olmaya başlar.

Camii görevini savsaklar.

Vaktinde okunması gereken ezanı oralarda gençlerden biri tarafından okunur.

Ezanlar merkezi sisteme geçince bu sıkıntı da ortadan kalkmıştır zaten.

Adı imamdır ama bu kez adı çakma imam olur.

Türk milleti kadar mafyalığa özenti duyan bir millet daha herhalde yoktur.

Bunun için fazla bir şeye de gerek yok.

Ucuzundan bir siyah gözlük, bir uzun palto (mümkünse siyah) olduğu zaman oldun mafya.

Sıra icraattadır.

Belediyelerde ihale takip etmekle işe başlanır.

Sonra zayıf ve silik kişilerden bir sigara parası haraçlar toplanır.

Adı “Ham Erük” çetesi olur ama olsun.

Mafyanın ham’ı, ermişi olmaz.

Bir yerden başlamak lazımdır.

Arabamız muayene olacaktır.

Tarih gelir çatar.

Arkadaşlardan ödünç yangın tüpü, ecza çantası, reflektör alınır.

Arabasının lastikleri pehlivan ensesine dönmüşse ödünç lastik bile bulur.

Söz konusu araç muayeneden geçer.

Geldiği saat de ödünçler geri iade edilir.

Muayene oldu mu?

Oldu… Oldu…

Geçtiğimiz aylarda CHP Kayseri milletvekili belediye başkanının yolsuzluğunu araştırıp bir dizi belgeleri kamuoyu ile paylaşmıştı.

Bir bakıyorsunuz söz konusu milletvekilinin borçlarından dolayı 120’ye yakın icralık dosyası var.

Hani bir laf var ya (amiyane tabir!) ; “Annem, anneni filanca yerde görmüş!” der gibi.

Olsun…

Önemli olan Kayseri belediye başkanının vücut kimyasını bozmak değil mi?

Genlerimizin özelliği olsa gerek toplumumuz nice tırnaksız yaşar hortumsuz Cemal’ler üretmeyi başarmıştır.

Aziz Türk milleti çizik kadar bir çatlak görmeye dursun, komple gövdesini oradan sokuverir.

Eminim ki, eğer bu enerjimizi, dikkatimizi, becerikliliğimizi daha faydalı işlerde kullanabilsek bizim önümüzden hiçbir ulus geçemeyecektir.

Bir cevap yazın